AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, AKP’ye yakın İlim Yayma Cemiyeti’nin Kocaeli Şubesi Olağan Genel Kurulu’na katıldı.
Programda konuşan Erdoğan, son 22 yılda birçok alanda “normalleşme” yaşandığını belirtip “Ayasofya” ve “başörtüsü” örneklerini verdi.
Bilal Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Ayasofya’nın cami hüviyetini kavuşup yeniden açılması dahi bir normalleşme. Olması gereken oldu. Olmaması gerekenin kanıksanmış olmasıydı bizim utancımız. Ayasofya’ya kimse müze olarak gitmezdi. Anca turiste hizmet eder. Aklı başında bir Müslüman o mabedi bir müze olarak gezebiliyor muydu. O bize utanç olarak geliyordu. Onun normalleşmesi o normalleşmenin parçası. 22 yılda değişik zaman dilimlerinden geçtik. Bir anda olmuyor birçok şey. Bugün birisi başörtüsü düşmanlığını içlerinde taşımalarına rağmen başörtüsü ile ilgili bir şey konuşamıyor, hatta bunların siyasetçileri yeri geldiğinde seçimde başörtüsü dağıtabiliyorlar. Başörtüsü ile ilgili bir şey diyemiyorlarsa bu normalleşme olmasından kaynaklanıyor. Yani birilerinin eline imkan geçse yine yasaklar, yine kapatır ben bunu adım kadar eminim. Bunu bilen bilir. 15-20 yaşındaki çocuk bunu anlayamaz, ihtimal veremez. Ama tahmin ediyorum 28 Şubat’ı gören herkes, birilerinin eline fırsat geçmesi halinde Ayasofya’yı yeniden müze yapabileceğine, Kuran kurslarının kapatabileceğine, imam hatipleri yeniden geriletebileceğine, başörtüsü ile ilgili yeniden yasaklar ihlas edebileceğine adı gibi emindir, bunu bilir.”
“İSRAİL DEVAM EDEMEZDİ”
Filistin’e yönelik saldırı ve işgallerine devam eden İsrail’le ilgili de konuşan Bilal Erdoğan, “İsrail’de ‘Hamas bunlara terör saldırısı’ yaptı dediğin siviller birilerinin evine çökmüş. Nasıl buna sivil diyorsun. Eğer bu soykırım ile dünya hesaplaşacaksa, bir daha böyle bir şeyin olmaması sağlanacaksa o zaman Gazze’deki insanlarının evlerinin, hastanelerinin, okullarının, camilerinin İsrail tarafından yapılması lazım. Normalde savaşın kusurlusuna savaş tazminatı ödettirilir. 55 milyon Müslüman ülke hepsi ‘İsrail ile ilişkileri kesiyoruz’ dese İsrail bu işe devam edemezdi. Ama maalesef yapılan toplantılara rağmen İslam dünyasını konuda ortak adım atmaya ikna edemedi. Edemedikten sonra mayıs ayı itibari ile Türkiye, İsrail ile tüm ticaretini kesti. İsrail ile ticareti keselim diye 3 milyar doların üzerinde cari fazlamızdan feragat ettik. Daha fazlasını yapabilmemiz için daha fazlasını yapmaya muvafık bir millet olmamız da lazım. Bunun karşılığında ceremesi olursa çekmeye hazır bir milleti olması lazım” dedi.
More Stories
Afetlerde STK’ların Rolü Panelde Tartışıldı
Dışişleri Bakanı Fidan, İranlı mevkidaşı Erakçi ile telefonda görüştü
Bolu’da Yılkı Atlarına Yem Bırakıldı